'Şiddet gören kadın susuyor' neden
BAŞBAKANLIĞA bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, İzmir'de ‘kadına yönelik şiddet göz yumma, sessiz kalma’ sloganı ile eğitim toplantısı düzenledi.
Medya çalışanlarına yönelik toplantıda, Türkiye'de her 3 kadından 1'inin şiddet gördüğü, kadınların yüzde 89.4'ünün ‘haklı görülebilecek dayak yoktur’ görüşünü savunduğu, yüzde 10.6'sının ‘bazı durumlarda erkeklerin eşlerini dövebileceği’ görüşünü dile getirdiği açıklanırken, dayak yiyen kadının sustuğu vurgulandı.
Başbakanlığa bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, İzmir'de ‘Kadına yönelik aile içi şiddetle mücadelede yerel medya çalışanlarının rolü ve haber yazma atölye çalışması’ yaptı. Toplantıya çok sayıda yazılı ve görsel basın temsilcisi katıldı. Proje Koordinatörü Serap Şener, proje kapsamında medyanın yanısıra sağlık personellerini, sosyal hizmet çalışanlarını, yasa uygulayıcılarını, polisleri ve sivil toplum örgütü temsilcilerini de eğittiklerini söyledi.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Daire Başkanı, 1990 yılında kurulan birimin 2004 yılına kadar dar bütçe ve az personelle hizmet vermeye çalıştığını daha sonra bütçe ve personelin artırıldığını belirterek, “Kadına yönelik şiddet mücadele edilmesi gereken bir sorun. Bununla ilgili yasal düzenleme yapıldı. Medyanında bu mücadelede doğru duruş sergilemesi hatta taraf olması gerekiyor” dedi.
Eğitimci Ebru Özberk, ‘Kadına yönelik aile içi şiddet’ konulu sunumunda, 2005 yılında yapılan araştırmaya göre, ABD'de her 15 saniyede 1 kadının genellikle eşi tarafından dövüldüğünü, kadınların yüzde 47'sinin ilk cinsel ilişkilerini zorla yaşadığını, cinayet sonucu ölen kadınların yaklaşık yüzde 70'inin eşleri tarafından öldürüldüğünü, Avrupa'da her 5 kadından 1'inin hayatı boyunca en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi. Özberk, Türkiye'de her 5 kadından 1'inin okur yazar olmadığını, her 5 kadından 1'inin doğum öncesi sağlık hizmeti alamadığını, 5 kadından 4'ünün ölümünün önlenebilir nedenlere bağlı olarak gerçekleştiğini, her 5 kadından ancak 1'inin istihdama katılabildiğini, 500 milletvekilinden 50'sinin kadın olduğunu söyledi. Şiddet gören kadının polise, Cumhuriyet Savcılığı'na ve Aile Mahkemesi'ne başvurabileceğini anlatan Özberk, kolluk güçlerinin kadın şikayetçi olsa da olmasa da adli işlemleri yürüteceğini vurguladı.
EĞİTİMLİ KADININ YÜZDE 12'Sİ ŞİDDET GÖRÜYOR
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayşegül Altınay ile Bogaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yeşim Arat'ın 2006 yılında TÜBİTAK desteği ile 56 ilde 800 evli kadınla yaptıkları ‘Türkiye'de kadına yönelik şiddet’ konulu araştırmasından da örnekler verildi. Araştırmada Türkiye'de her 3 kadından 1’inin şiddet gördüğü, kadınların yüzde 89.4’ünün ‘haklı görülebilecek dayak yoktur‘ görüşünü savunduğu, yüzde 10.6’sının ‘bazı durumlarda erkeklerin eşlerini dövebileceği’ görüşünü dile getirdiği açıklandı. Araştırma okuma-yazma bilmeyen kadınların yüzde 43’ünün en az bir kez şiddet gördüğünü, yüksek öğrenim görmüş kadınların ise yüzde 12'sinin şiddete maruz kaldığını ortaya koydu.
DAYAK YİYEN KADIN SUSUYOR
Araştırma, eşinden şiddet gören kadınların yarısının bu durumdan daha önce kimseye bahsetmediğini, fiziksel şiddetin Doğu Anadolu illerinde arttığını gözler önüne seriyor. Ankete katılan kadınların yüzde 92’si eşini döven erkeğe ceza verilmesi gerektiği görüşünde. Bu soru Doğu illerindeki kadınlara yöneltildiğinde ise oran yüzde 70’e düşüyor.
KADININ GELİRİNİN ARTMASI ŞİDDET NEDENİ
Araştırma sonuçlarına göre, kadınların gelirlerinin eşlerini geçmesi de şiddet nedenleri arasında bulunuyor. Bu durumun fiziksel Şiddet oranını iki kat artırdığını kaydeden araştırma, eşinden daha fazla geliri olan her 3 kadından 2'sinin şiddete maruz kaldığını ortaya koydu. Kadınların yüzde 24’ü ankette yöneltilen ‘Eşiniz bugün dayak atacak olsa ne yapardınız?’ sorusuna, ‘Alttan alırım, çocuklarım için katlanırım, susarım otururum’ yanıtını verdi. Bu oran Doğu illerinde yüzde 46'ya yükseldi.